Perakende Tedarik Zincirini İyileştirmenin 11 Yolu
top of page
  • Yazarın fotoğrafıCansu Güven

Perakende Tedarik Zincirini İyileştirmenin 11 Yolu


Perakende Tedarik Zincirini İyileştirmenin 11 Yolu

Bir perakendecinin tedarik zinciri, ürünlerinin üretimi, tedariği ve dağıtımıyla ilgilenen şirketlerin oluşturduğu bir ağdır. Bu dinamik ağ, satın alma, depolama, envanter kontrolü, üçüncü taraf lojistik şirketleriyle ortaklıklar ve daha fazlasını içeren çok sayıda iş fonksiyonunu kapsar. Perakendecilerin, çıktılarını en üst düzeye çıkarmak, müşteri taleplerini karşılamak ve aynı zamanda maliyetlerini mümkün olduğunca düşük tutmak için tedarik zincirlerinin her halkasını optimize etmeleri gerekiyor.


Perakende işletmelerinin, daha fazla müşteriye, her zamankinden daha hızlı bir şekilde, daha fazla ürün sunma baskısı altında olduğu günümüzde bu özellikle önemlidir. Güçlü bir tedarik zincirinin günümüz perakende işletmeleri için neden gerekli olduğunu ve tedarik zinciri süreçlerinin baştan sona nasıl optimize edileceğini öğrenin.


Temel Çıkarımlar


  • Üstün tedarik zinciri performansı, maliyetleri azaltmak, müşteri talebine ayak uydurmak ve kârını en üst düzeye çıkarmak isteyen perakendecilere güçlü bir avantaj sağlar.

  • Perakendeciler, envanter yönetimi ve depo otomasyonundan kaynak etiketleme ve fiyatlandırma stratejilerine kadar tedarik zincirinin her aşamasında süreçlerini optimize etmek için birçok fırsattan yararlanabilir.

  • Entegre tedarik zinciri yönetimi yazılımı, perakendecilere tedarik zinciri boyunca gerçek zamanlı görünürlük sağlayarak verimliliği artırmak ve maliyetleri düşürürken kârı en üst düzeye çıkarmak için veriye dayalı kararlar almalarına yardımcı olur.


Güçlü Bir Perakende Tedarik Zincirinin Önemi


Tüketicilerin satın alma alışkanlıkları son yıllarda önemli ölçüde değişti. Online alışverişin yükselişi, COVID-19 salgınına yanıt olarak dijital kanallara hızlı geçişle birleştiğinde, perakendecilerin pazar dalgalanmalarına uyum sağlayacak kadar çevik olmaları ve müşteri talebini karşılamaları konusunda daha fazla baskı oluşturdu.


Perakendeciler, mağazalarda alışveriş yapan kişi sayısı azaldıkça, ürünleri her zamankinden daha fazla konuma ulaştırmak için tedarikçi ağları, depoları, stok seviyeleri ve lojistik süreçleri hakkında daha fazla görünürlüğe ihtiyaç duyuyor. Dahası, perakendecilerin gelen iadeleri karşılaması gerekiyor ve bu da esnek tersine lojistik gerektiriyor.


Güçlü bir tedarik zinciri, perakendecilerin rekabet gücünü korumasına yardımcı olur ve süreçlerinin gerçek zamanlı bir görünümünü sunarak, ister bir gönderiyi yeniden yönlendirmeleri gereksin, ister depo süreçlerini daha yakın, daha güvenilir bir konuma taşımaları gereksin, değişen koşullara anında uyum sağlayabilmelerine veya talep tahminlerine uyacak şekilde envanterlerini optimize edebilmelerine olanak verir.


Sorunsuz bir tedarik zinciri, rekabet avantajı sağlar, müşteri güveni oluşturur ve işletmelerin envanter maliyetlerini kontrol altında tutmasına yardımcı olur. Daha iyi talep tahmini, satın alma siparişlerini depolama kapasitesiyle dengeleme yeteneği, satılmayacak ölü stokları temizlemek için ideal anı bilmek; tüm bunlar perakende tedarik zincirinin görünürlüğü ve optimizasyonunun avantajlarıdır.


Perakendecilerin 2023'te Tedarik Zincirlerini İyileştirmelerinin 11 Yolu


Etkili bir tedarik zinciri verimlilik egzersizidir. Doğru yapıldığında perakendecilerin müşteri taleplerini karşılamalarına ve kârlarını en üst düzeye çıkarmalarına olanak tanır. Bunun tersine, verimsiz ve kopuk bir tedarik zinciri gecikmelere, envanter zorluklarına ve memnun olmayan müşterilere neden olabilir. Bunların tümü perakendecinin kâr hanesine zarar verebilir ve müşteri ilişkilerini tehlikeye atabilir.

Örneğin, tatil sezonunda siparişleri geciken bir oyuncak üreticisi, yalnızca geç teslimatları ve iptal edilen siparişleri yönetme konusunda lojistik bir kabusla karşı karşıya kalmayacak, aynı zamanda şirketten tekrar ürün satın alma konusunda isteksiz hale gelebilecek müşterilerin tepkisiyle de karşılaşabilecek.


Aşağıda perakendecilerin tedarik zincirlerini uçtan uca iyileştirebilecekleri 11 yol yer almaktadır. Taktikler; satın alma, depolama, paketleme, nakliye ve teslimat aşamalarından geçerken envanter seviyelerini yönetmeye odaklanarak tedarik zincirinin her adımında tam görünürlük ihtiyacını vurguluyor.


1. İşletmeniz için doğru stratejiyi seçin.


Bir perakende tedarik zinciri stratejisi geliştirirken öncelikli odak noktası genellikle müşterilerin belirli bir şirketten ne beklediği etrafında döner. Sonuçta optimize edilmiş bir tedarik zinciri genellikle farklı perakendeciler için farklı anlamlara gelir. Örneğin, bir market zinciri, gıda israfını önlemek için yerel kaynaklara ve teslimat hızına öncelik verebilirken, lüks bir moda markası, yüksek kaliteli kumaş kullanımını sağlamak için özel tekstil üreticileriyle çalışmaya öncelik verebilir.


Optimum stratejiyi seçerken göz önünde bulundurulması gereken diğer faktörler arasında, iki yönlü sipariş karşılama ve iade prosedürlerini gerektiren online alışverişe yönelik giderek artan müşteri tercihi, depo ve envanter süreçlerini hızlandırmak için otomasyonun kullanılması ve talep üzerine ölçeği artırma yeteneği yer alır. Örneğin, yeni bir akıllı telefon üreticisi, rekabetin telefonunun özelliklerine yetişip eşleşmesinden önce küresel bir üretim ve satış çılgınlığına girişerek benzersiz değer teklifinden yararlanmak isteyebilir.


Seçilen tedarik zinciri stratejisi ne olursa olsun perakendecilerin, hedeflerine karşılık gelen net ölçümlere dayanarak başarılarını takip etmeleri önemlidir. Örneğin, bir market zinciri teslimat sürelerini %15 oranında azaltma hedefini belirleyebilirken, lüks moda markası envanterindeki ölü stokları yarı yarıya azaltmayı düşünebilir.


2. Teknoloji yatırımlarından yararlanın.


Doğru teknolojiler perakende tedarik zincirini geliştirerek onun yalın ve çevik bir makine olarak çalışmasına olanak tanıyabilir. Tedarik zinciri yazılımı, perakendecilere ürün yolculuğunun her adımında müşteri talebi ve envanter seviyelerine ilişkin görünürlük sağlayabilir. Birçok perakendeci, tedarik zincirindeki süreç ve departmanlardan gelen tüm verileri gerçek zamanlı olarak toplayan ve birleştiren bulut tabanlı yazılımları tercih ediyor.


Büyük hacimli verileri hızlı bir şekilde işleme yeteneği, bir şirketin en son istihbaratına dayanarak envanterin sürekli olarak tahmin edilebileceği ve değerlendirilebileceği anlamına gelir. Bazı perakendeciler, verileri analiz etmeye yardımcı olmak için yapay zekâ ve makine öğrenimi algoritmalarını da kullanıyor. Bu araçlar hem güncel hem de geçmiş bilgilerden yararlanarak, müşteri talebini ve bir perakendecinin süreçlerindeki potansiyel darboğazları doğru bir şekilde tahmin etmek için çok büyük veri kümelerini işleyebilir. Bu, perakendecilerin pazardaki dalgalanmalara uyum sağlayabilen ve olası aksaklıklar için duyarlı bir tedarik zinciri oluşturmasına yardımcı olur.


3. Kaynak etiketlemenizi ve radyo frekansı tanımlamanızı (RFID) düzenleyin.


Bir perakende tedarik zincirinin ne kadar sorunsuz çalıştığını değerlendirmenin en iyi yollarından biri, ürünleri yolculuklarının her aşamasında takip etmektir. Pek çok perakendeci, ürünün herhangi bir zamanda tam konumunu belirlemek amacıyla üretim tesisinden ve depodan satın alma anına kadar ürünleri takip etmek için kaynak etiketleme adı verilen bir sürece güvenir.


Kaynak etiketleme, bir ürüne “akıllı” etiket veya barkod uygulanmasını içerir. Bu etiket yalnızca yöneticilerin ürünleri tedarik zincirleri boyunca takip etmelerine olanak sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda birisinin mağazalarda satılan ürünleri çalmaya çalışması durumunda perakende personelinin uyarılmasına da yardımcı oluyor. Kaynak etiketleme genellikle envanteri izlemek ve hırsızlığı önlemek için elektromanyetik alanları kullanan radyo frekansı tanımlama (RFID) ile birleştirilir.


Kaynak etiketleme ve RFID birlikte perakendecilere ürün tedarik zincirleri boyunca tam ve hassas görünürlük sağlar. Elektronik ürün gözetimi de dahil olmak üzere yeni etiketleme sistemleri, tedarik zinciri boyunca envanterin gerçek zamanlı görünürlüğünün yanı sıra müşteri talebi üzerine verilere erişim sağlayarak takibi bir sonraki seviyeye taşıyor. Bu bilgiler, belirli bir anda online olarak satılabilen ürünlerin hacmini veya fiziksel bir yerde rafları yeniden stoklamak için gereken ürün sayısını içerebilir.


4. Tahmininizi geliştirin.


Etkili tahmin, müşterilerin hangi ürünleri satın alabileceğini ve hangi hacimde satın alabileceğini tahmin etmeye yardımcı olur; bu da perakendecilerin bu talebi karşılamasına ve gelecekteki gelirleri tahmin etmesine olanak tanır. Buna ek olarak, doğru tahminler perakendecilerin envanterlerini optimize etmelerine, hem fazla stoktan hem de stok tükenmesinden kaçınmalarına ve müşteri talebini karşılamak için envanter seviyelerini korumak için ideal dengeyi kurarak kârlarını en üst düzeye çıkarmalarına olanak tanır.


Perakendeciler, pazarın performansını izlemeye dayalı talep tahminleri sağlamak için üçüncü taraf uzmanlara güvenebilir. Bu bilgi değerli olmasına rağmen diğer perakendeciler genellikle kendi iç ve geçmiş verilerinden niceliksel bilgiler elde etmeyi tercih ederler çünkü bu bilgiler kendi müşterilerinin tercihlerine doğrudan bir yol sunar.


Doğru envanter yönetimi için talep tahmini gereklidir. Etkili tahmin, bir perakendecinin her satış fırsatından yararlanmak ve fazla stoktan ve gereksiz depolama masraflarından kaçınmak için yeterli envantere sahip olmasını sağlar.


5. Daha yakın kaynakları düşünün.


Nakliye ve taşıma maliyetleri, bir perakendecinin tedarik zincirinin büyük bir bölümünü oluşturur. Pek çok markanın ham maddeyi yurt dışından temin etmekten başka seçeneği yokken, diğerleri nakliye ve dağıtım maliyetlerini yerel kaynaklardan tedarik ederek, kontrol altında tutabiliyor. Bonus olarak, yerel kaynak kullanımı müşteriler için daha hızlı teslimat süreleri sağlama eğilimindedir; bu da güven oluşturur ve satışların tekrarlanmasını teşvik eder.


Perakendeciler genellikle ürünlerini sattıkları yerlerde yerel sipariş karşılama merkezleri, dropshipping (stoksuz satış) acenteleri veya üçüncü taraf lojistik sağlayıcılarla (3PL'ler) ortaklık kurar ve bu da tedarik zincirinin bu son kilometresini yönetme yükünü üstlerinden alır.


6. Tedarik zinciri boyunca iletişim kurun.


İşletmenin büyümesiyle birlikte, özellikle karmaşık bir perakende tedarik zincirini yönetirken yeni zorluklar ortaya çıkar. Bu zorlukların üstesinden gelmenin anahtarı, ürün yolculuğunun her aşamasının entegre olmasını ve katılan her ekibin sık sık ve açık iletişim kurmasını sağlamaktır.


Perakende tedarik zinciri, üreticilerden depo yöneticilerine, satın alma çalışanlarından lojistik sağlayıcılara kadar birçok taraf arasındaki iş birliğine bağlıdır ve bu ekipler iç çalışanları ve dış tedarikçileri içerebilir. Bu ekiplerin her birinin yönetmesi gereken kendi öncelikleri vardır, ancak hepsi aynı zamanda tedarik zincirinin nasıl daha verimli ve uygun maliyetli hale getirilebileceği konusunda değerli bilgiler de sağlayabilir.


Bir işletme, tedarik zinciri boyunca paydaşların ihtiyaçları hakkında daha fazla bilgi topladığında, zincire dahil olan her departman için performansın nasıl gelişebileceğine dair daha kapsamlı bir resim elde eder. Bu bilgiler birleştirildiğinde, daha düşük maliyetle daha fazla tedarik zinciri çıktısı elde edilebilir.


7. Performansı büyük verilerle izleyin.


Tedarik zinciri optimizasyonu, derinlemesine verilere dayanan bilinçli karar verme sürecine bağlıdır. Envanter devir hızı, depo kapasitesi, ürünleri saklama maliyeti, siparişleri hazırlamak ve göndermek için gereken süre ve sipariş karşılama doğruluğu gibi takip ölçümleri, perakendeciye işletmenin nasıl performans gösterdiğini ve nasıl gelişebileceğini anlatır.


İlgili veri ölçeğinin manuel olarak etkili bir şekilde yönetilmesi zordur. Bunun yerine, büyük veri (big data) analizi olarak da bilinen büyük ölçekli veri analizi, tedarik zinciri süreçlerini optimize etmenin en iyi yollarını anlamak amacıyla milyarlarca veri noktasını işlemek isteyen büyüme odaklı perakendeciler için en önemli önceliktir. Bu süreçlerin otomasyonu başarı açısından kritik öneme sahip olabilir.


8. Depolarınızı otomatikleştirin.


Perakendeciler envanter kontrol önlemlerini optimize etmek için, ürünleri daha hızlı işlemek, hata riskini azaltmak ve depo çalışanlarının yoğun iş yükünü hafifletmek isterler. Bu nedenle ürünlerin depolarına giriş ve çıkış hareketlerini yönetmek için depo otomasyonunu kullanırlar.


Depo otomasyonu, ağır paketleri deponun bir kısmından nakliye deposuna taşımak için otonom robotların kullanılmasını içerebilir. Benzer şekilde, bir perakendecinin envanter hareketini kaydetmek için depo otomasyon yazılımı kullanılabilir ve bu zaman alıcı görevi çalışanlardan, işi saniyeler içinde gerçekleştirebilecek bir bilgisayar programına yönlendirir.


Perakendeciler kendi otomasyon teknolojilerini satın alabilir veya üçüncü taraf sağlayıcılarla ortaklık kurabilirler. Örneğin perakendeciler, bu şeyleri şirket içinde oluşturmak ve bakımını yapmak yerine, envanter verilerini izlemek veya otonom depo robotları kiralamak için bir BT tedarikçisinin depo yönetim platformunu benimseyebilir.


9. Fiyatlandırma stratejilerini analiz edin.


Perakendeciler doğal olarak maliyetleri minimumda tutarken kârlarını en üst düzeye çıkarmak isterler ancak nihai fiyatlandırma stratejileri, ürün edinme maliyeti ve rakiplerin aynı veya benzer ürünleri nasıl fiyatlandırdığı gibi bir dizi faktöre bağlı olacaktır. Fiyatlandırma da piyasa koşullarına göre değişebilir ve gelişebilir; örneğin giyim ve teknoloji perakendecileri, Ocak ayında ürünlerinde yoğun indirimler sunarak tatil sezonu telaşını takip etme eğilimindedir; bu, fazla stokları temizlemelerine ve depolarında ve mağazalarında yeni sezon ürünler için yer açmalarına yardımcı olur.


Amaç, anında kâr elde etmek ile uzun vadeli gelir planlaması arasında doğru dengeyi kurmak için fiyatlandırmayı sürekli olarak uyarlamaktır. Perakendeciler için popüler seçeneklerden biri, kendi bünyesinde üretebilecekleri ürünler için özel bir etiket oluşturmaktır. Ürünleri toptan fiyatlarla satın alıp %50 kâr marjıyla satmaya yönelik geleneksel yaklaşımla karşılaştırıldığında, beyaz etiketleme adı verilen bu yaklaşım, perakendecilere ürünlerini nasıl fiyatlandıracakları konusunda daha fazla özerklik ve kontrol sağlıyor. Daha rekabetçi fiyatlandırma genellikle perakendecilerin kâr hedeflerini karşılamak için daha yüksek hacimli ürünleri taşımasını gerektirdiğinden, beyaz etiketleme, büyük miktarlarda ürünleri geniş ölçekte satarken en iyi sonucu verir.


10. Tersine lojistiği unutmayın.


Müşterilerin fikirleri değişebilir. Bazen doğru bedeni bulmak için birden fazla beden ürün satın alırlar. Bazen aldıkları ürünü beğenmezler ya da sadece almaktan vazgeçerler. Sebep ne olursa olsun iadeler perakendeciler için hayatın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Tersine lojistik, perakendecilerin ürünleri müşterilerden almasına ve ürünleri uygun üreticiye veya tedarikçiye iade etmesine olanak tanır. Müşterinin perakendeci hakkındaki izleniminin, satın alma işleminden iadeye kadar her etkileşim tarafından şekillendiği online alışverişin bu çağında, işletmelerin sorunsuz bir tersine lojistik süreci oluşturduklarından emin olmaları önemlidir.


Tersine lojistik, online olarak satılan her ürün için iade etiketlerinin sağlanması ve geri ödemelerin işlenmesinden, iade edilen ürünlerin incelenmesine ve karşılığında yedek ürünlerin gönderilmesine kadar birçok adımı kapsar. İadeleri fiziksel mağazalardan ziyade insanların evlerinden ve stoksuz satış noktalarından kabul etmenin karmaşıklığı, birçok perakendeciyi iade süreci lojistiğini yönetme konusunda uzmanlaşmış 3PL'lerle çalışmaya teşvik ediyor.


11. Pazarlama ve tedarik zinciri yönetimini senkronize edin.


Perakende tedarik zinciri birden fazla iş departmanına dokunduğundan, pazarlama, satış, satın alma ve diğer birbiriyle ilişkili iş fonksiyonları arasındaki iletişim, özellikle talep tahmini ve tedarik zinciri planlaması söz konusu olduğunda, tedarik zincirinin başarısının ayrılmaz bir parçasıdır.


Bu özellikle tedarik zinciri yöneticileri ile pazarlama ve satış ekipleri arasındaki ilişki için geçerlidir. Pazarlama ve satış departmanları, tedarik zinciri ekiplerinin müşteri talebini doğru şekilde karşılamaya hazırlanmasına yardımcı olacak müşteri davranışlarına ilişkin önemli bilgiler toplar. Örneğin yeni bir ürün için bekleme listesine giren müşteriler, o ürünü piyasaya çıktığı anda satın almayı ve hemen teslim edilmesini beklerler. Bu nedenle perakendecilerin bu beklentileri karşılayacak yeterli ürünü aldıklarından emin olmaları gerekiyor.


NetSuite ile Perakende Tedarik Zincirinin Benzersiz Zorluklarını Yönetin


Başarılı bir tedarik zincirini sürdürmek için perakendecilerin, tedarikçilerinden gelen malların üretim tesislerinden müşterilere giden akışı yönetmeleri gerekir. Perakende sektörü için NetSuite, işletmelerin müşterilerin ihtiyaçlarını her satış ve sipariş karşılama kanalında karşılamasına yardımcı olur.


Ayrıca NetSuite Tedarik Zinciri Yönetimi, işletmelerin üretim ve teslimat programlarının sorunsuz ilerlemesini sağlayarak ürünlerin doğru zamanda doğru yere ulaşmasını sağlar.


NetSuite Envanter Yönetimi ile perakendeciler, envanter yönetimi görevlerini otomatikleştirir. Böylece daha verimli çalışıp maliyetleri düşürürken ürünleri konumlar arasında takip etmelerine olanak tanır.


NetSuite'in entegre satın alma özellikleri sayesinde perakendeciler, sevkiyatların doğru olduğundan ve zamanında ulaştığından emin olmak için tedarikçileriyle açık bir iletişim kanalını koruyabilirler. NetSuite, talep planlama, envanter yönetimi ve tahmine dayalı veri analitiği özellikleriyle, perakendecilerin üretim stratejilerini optimize etmelerine yardımcı olur.


Planlama, satın alma ve üretim süreçlerinin uyumlu hale getirilmesiyle perakendeciler, tedarik zincirlerindeki her paydaşın aynı verilerin tek bir görünümüne güvenmesini sağlayabilir. Bu da kârlılığın artmasını, nakit akışının iyileşmesini ve işletmeler için riskin azalmasını mümkün kılar.


Güçlü bir tedarik zinciri, bir perakendecinin en güçlü araçlarından biridir. Bu aynı zamanda satışları artırmak ve ürünleri müşterilere hızlı ve kolay bir şekilde teslim etmek için işletmenin tedarikçiler, üreticiler, depolar ve lojistik sağlayıcılardan oluşan karmaşık bir ağı yönetmesine yardımcı olur.


Günümüz pazarında tüketiciler sorunsuz ve hızlı perakende işlemleri bekliyor. Perakendeciler, tüm tedarik zinciri işlevlerini uyumlu hale getiren, ekipler arasında iş birliğini teşvik eden ve güçlü bir yazılımla desteklenen entegre bir tedarik zinciri yönetimine ihtiyaç duyuyor. Güçlü bir tedarik zinciri, bir işletmenin mümkün olan en verimli organizasyonu yürütürken kârını en üst düzeye çıkarmasına olanak tanır.


Perakende Tedarik Zincirini İyileştirmenin Yolları – Sık Sorulan Sorular


Bir perakende şirketi, tedarik zincirini nasıl geliştirebilir?


Perakendeciler tedarik zincirlerini iyileştirmek amacıyla, envanteri takip etmeli ve güvenilir sipariş karşılamayı sağlamalıdır. Stratejilerinin temelinde, tedarikçilerden depolara, dağıtımdan müşteri talebine kadar tedarik zincirindeki tüm süreçlere yönelik küresel bir bakış açısı yer almalıdır.


Dört tedarik zinciri stratejisi nedir?


Tedarik zinciri stratejisi, mal ve hizmetlerin üretilme aşamasından nihai varış noktasına, yani müşterilere kadar olan akışı yönlendirir. Stratejiler dört faktör etrafında dönebilir: talep planlaması, hızlı planlama ve entegrasyon, sürdürülebilirlik ve verimlilik.


Tedarik zincirindeki üç P nedir?


Bir tedarik zincirindeki üç P, insanlar, süreçler ve ürünlerdir. Tedarik zinciri yönetimi, iş maliyetlerini en aza indirirken, çıktıyı ve kârı en üst düzeye çıkarmak için zincirin bu öğelerinin her birinin optimize edilmesini içerir.



oracle-netsuite-bulut-erp



Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page