Kurumsal kaynak planlama (ERP) çözümleri, muhasebe, İK, satın alma ve üretim gibi arka uç süreçlerden satış gücü otomasyonu (SFA), pazarlama otomasyonu ve e-ticaret gibi ön büro işlevlerine kadar çoğu iş işlevini desteklemek için olgunlaştı ve erişimlerini genişletti. İşletmeler, ERP'ye yalnızca gereksiz süreçleri ortadan kaldırarak ve sıradan görevleri otomatikleştirerek maliyetleri düşürmek için değil, aynı zamanda çalışanların daha iyi ve daha hızlı karar almaları amacıyla kritik bilgilere erişmelerini sağlamak için de güveniyor.
Şirketler işlerini yürütmek için giderek daha fazla ERP'ye güvendikçe, bu sistemler yeni teknolojileri birleştirmek ve daha geniş bir işlev yelpazesini desteklemek için gelişmeye devam ediyor. Bu yazıda, 2023 ve sonrasında takip etmeniz gereken sekiz ana trendi ele alacağız.
Temel Çıkarımlar
İşletmeler bulut ERP'ye geçmeye devam ediyor. Statista'ya göre küresel bulut ERP pazarının yılda %13,6 büyümesi ve 2025'e kadar 40,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Yapay zekâ (AI) ve özellikle makine öğrenimi, daha fazla iş sürecini optimize etmeye, yeni bilgiler sağlamaya ve kişiselleştirilmiş müşteri etkileşimleri oluşturmaya yardımcı oluyor.
ERP, daha da fazlasını otomatikleştirmek ve daha fazla görünürlük ve daha iyi bir müşteri deneyimi sağlamak için nesnelerin interneti (IoT) cihazları ve sosyal medya gibi diğer teknolojilerle daha fazla entegre oluyor.
Kuruluşlar, koronavirüsün ardından dağıtılmış iş gücüne giderek daha fazla güvenirken, uzaktan çalışmayı destekleyebilecek bir çözüm kritik hale geldi.
1. Bulut ERP
Geçmişte, birçok kuruluş şirket içi (on-premise) ERP uygulamalarını kullandı ve temel iş uygulamalarını buluta emanet etme konusunda isteksizdi, ancak bu durum hızla değişiyor. İşletmeler, daha basit dağıtım, daha düşük maliyetler, esneklik (yani herhangi bir zamanda yalnızca gerekli kaynakları kullanma yeteneği), yeni işlevsellik, dahili BT kaynaklarına daha az ihtiyaç ve kolayca kullanıcı ekleme yeteneğinden yararlanmak için bulut ERP'yi benimsiyor. Pandemi, bulut ERP'nin değerini daha da aydınlattı ve şirket içi yazılımdan geçişi hızlandırdı; bunun kısmen nedeni, bulut tabanlı uygulamaların çalışanların işlerini internet bağlantısı olan herhangi bir yerden, ofiste olmaları gerekmeksizin yapmalarına olanak sağlamasıdır. Ekonomik belirsizliğin ortasında maliyetleri kısmak isteyen bazı CFO'lar, tasarrufları artırmak ve uzaktan iş gücünü daha iyi desteklemek için bulut ERP yatırımlarını artırıyor. 2020'de finans yöneticileriyle yapılan bir anket, yöneticilerin %20'sinin bulut ERP teknolojilerine daha fazla yatırım yapmak istediğini gösterdi.
2. İki Katmanlı ERP
Geçmişte, birçok şirket hem genel merkez hem de tüm bölge ofisleri ve yan kuruluşlar için tek bir ERP sistemi kurmaya çalıştı. Ancak uygulamada, bu yaklaşım genellikle maliyetliydi ve uygulanması son derece zorlayıcıydı; yan kuruluşlar genellikle özel gereksinimlere sahipti, kurumsal sistemin tam işlevselliğine ihtiyaç duymadılar ve herkese uyan tek yaklaşımla mücadele ettiler.
Bu nedenle iki katmanlı ERP, 2023'teki en önemli ERP trendlerinden biridir. İki katmanlı ERP, kuruluşların mevcut ERP sistemlerine yatırımlarını kurumsal düzeyde (tier 1) geliştirmelerini sağlarken, yan kuruluşlar ve bölümler genellikle bulut tabanlı olan farklı bir ERP çözümü (tier 2) kullanarak çalışır. Daha büyük şirketler finans ve diğer temel süreçler için temel ERP sistemlerini kullanmaya devam ederken, daha küçük işletme birimleri kendi özel ihtiyaçlarını karşılayan çözümlere yönelebilir. Bu yaklaşımın etkinliği kısmen katmanlar arasında veri alışverişi yeteneğine bağlıdır; bazı tier 2 bulut çözümleri, kurumsal ERP sistemleriyle entegrasyon için yerleşik yetenekler içerir.
Bu yaklaşımın birtakım faydaları vardır. Genellikle kurumsal ERP sistemini tüm işletme için çalışacak şekilde uyarlamaktan daha az maliyetlidir. Tier 2 çözümünün uygulanması daha basit olabilir ve yan kuruluşlara değişen iş koşullarına yanıt verme konusunda daha fazla esneklik sağlayabilir. Ayrıca, iki katmanlı yaklaşım, hızlı büyüme modundaki kuruluşlar için daha uygun olabilir. Gartner'ın belirttiği gibi, "Büyük kuruluşlar iki katmanlı bir ERP stratejisinin, özellikle küçük, potansiyel olarak hızlı büyüyen iş birimlerini modernize ederek, tek katmanlı bir stratejiden daha fazla iş avantajı sağlayıp sağlamayacağını değerlendirmelidir."
3. Dijital Dönüşüm
Dijital dönüşüm, günlük operasyonları iyileştirmek için dijital teknolojinin tüm iş fonksiyonlarına entegre edilmesi anlamına gelir. Bu yaklaşım çalışan üretkenliğini, geliri ve rekabet gücünü artırabilir.
Bir ERP paketi tipik olarak bir şirketin çoğu alanına dokunduğundan, bu dönüşümü kolaylaştırmaya başlamak için mantıklı bir yerdir. Accenture'ın 2020 ERP Eğilimleri raporu, İngiltere'deki işletmelerin dörtte üçünün bulut ERP'yi modernizasyona açılan bir kapı olarak kullandığını ortaya koydu. ERP'nin IoT cihazlarıyla entegrasyonu ve yapay zekâ ile ileri analitiğin benimsenmesi dahil olmak üzere aşağıda vurgulanan trendlerden bazıları bu dijital dönüşümün bir parçası olarak değerlendirilebilir.
4. ERP ile Entegre Diğer Teknolojiler
Modern ERP, bir şirketin dijital dönüşümünde ana unsur olsa da teknolojiye yapılan daha büyük yatırımın yalnızca bir parçasıdır. Şirketler, temel süreçleri iyileştirmek için iş uygulamalarını IoT dahil diğer yeni teknolojilerle entegre ediyor. Örneğin perakendeciler, depo içindeki malların hareketini izlemek için mobil tarayıcılardan ve akıllı taşıyıcılardan veri toplayan depo yönetim sistemlerini kullanıyor. Bazı şirketler, çevrim içi sipariş iş akışlarını iyileştirmek, sipariş karşılamayı otomatik olarak tetiklemek, envanter seviyelerini güncellemek ve ödemeyi kaydetmek için ERP'yi e-ticaretle entegre ediyor.
Önümüzdeki yıl ayrıca sosyal medya ve ERP arasında daha büyük bir bağlantı göreceğiz. Şirketler, müşterilerin ve potansiyel müşterilerin sosyal medya faaliyetlerini tek bir yerde görerek, dijital pazarlama stratejilerini ve müşteri deneyimini geliştirmelerine olanak tanıyan hedef kitleleri hakkında daha eksiksiz bir anlayış geliştirebilir. Şirketler, sosyal medya etkileşimlerinden elde edilen verileri satış siparişi geçmişi ve müşterilerle iletişim ile entegre ederek tüm satış süreci hakkında daha fazla bilgi edinebilir ve hedefleme ve satış için yeni yollar deneyebilir.
5. Kişiselleştirme
Önceki yıllarda, karmaşık betik dillerine sahip ERP platformlarının her işletmenin özel gereksinimlerine göre özelleştirilmesi zordu. Ancak kuruluşlar artık daha kolay yapılandırma için tasarlanmış bulut ERP platformlarından veya analistlerin "düşük kodlu" platformlar dediği platformlardan yararlanabilir. Ayrıca, belirli endüstrilerin ihtiyaçlarına göre uyarlanmış, büyüyen bir ERP çözümleri yelpazesi de bulunmaktadır.
Şirketler, müşterilere daha kişiselleştirilmiş, ilgili deneyimler sunmaya odaklandıkça, bu ihtiyaçları son derece özelleştirilebilir gösterge tabloları gibi özelliklerle karşılayabilecek ERP sistemlerine ihtiyaç duyuyorlar. Gelişmekte olan bir trend, kullanıcı sesini veya metin girişini yorumlayabilen ve ERP'de depolanan müşteri ve sipariş bilgilerini kullanarak soruları yanıtlayabilen sohbet robotları gibi yapay zekâ tabanlı yardımcı ve konuşmaya dayalı kullanıcı arayüzlerinin artan popülaritesidir.
6. Yapay Zekâ Destekli İçgörüler ve İyileştirmeler
ERP sistemlerine gömülü yapay zekâ ve makine öğrenimi yetenekleri, artan kişiselleştirme talebini karşılamaya ve çok çeşitli iş süreçlerini iyileştirmeye yardımcı olmak için perde arkasında çalışır. Şirketler geçmişte bazı ERP sistemlerine yapay zekâ işlevselliği ekleyebilirken, artık daha fazla tedarikçi bu yeteneklere yerleşik olarak sahip ERP yazılımı sunuyor.
AI, işletmeler için aşağıdakiler de dahil olmak üzere önemli avantajlar sağlayabilir:
Daha Fazla İçgörü
Kuruluşlar her zamankinden daha fazla operasyonel ve müşteri verisi topladıkça, bu bilgilere dayalı değerli iş içgörüleri sunmak için yapay zekâya yöneliyor. Yapay zekâ teknolojileri, çok miktarda yapılandırılmamış bilgiyi tarar, kalıpları hızla tanımlar ve tek başına manuel sayı hesaplamayla tespit edilmesi mümkün olmayan çeşitli eğilimleri tahmin eder.
İyileştirilmiş Süreçler
AI, bir dizi işlemi otomatikleştirmeye ve iyileştirmeye yardımcı olur. Örneğin, envanter taşıma maliyetlerini en aza indirmek için bileşenleri mümkün olan en son anda teslim etmeyi amaçlayan tam zamanında envanter stratejisini benimseyen bir üreticiyi düşünün. Yapay zekâ, makine öğrenimi biçiminde, üretkenliği artırmak ve maliyetleri düşürmek için tedarik teslimatını ve işçilik programlarını optimize edebilir. IFS'nin 2019 araştırması, üreticilerin %40'ının yapay zekâyı envanter planlama ve lojistik için uygulamayı planladığını ve %36'sının bunu üretim planlama ve müşteri ilişkileri yönetimi için kullanmayı planladığını ortaya çıkardı.
7. Tahmine Dayalı Analitik
Bir işletmenin geçmişinde neler olduğunu ortaya çıkarmak için ERP verilerini analiz etmek her zaman mümkün olsa da 2023 ve sonrasında odak noktası, gelecekte olabilecekleri ortaya çıkarmak ve ele almak için tahmine dayalı analitiği kullanmaktır. Örneğin, makine öğrenimi özelliklerine sahip bir yazılım, bir bakım şirketinin makine onarımlarıyla ilgili verilerini tarayarak arızaların ne zaman meydana geleceğini tahmin edebilir. Kuruluş, bakım programlarını optimize edebilir, böylece sorunlara yol açmadan hemen önce servis verebilir veya parçaları değiştirebilir.
8. Mobil ERP
ERP sağlayıcıları bir süredir mobil destek sunuyor ve mobil uygulamalar norm haline geliyor. ERP çözümleri, kritik iş verilerine hareket halindeyken erişim sağlamak için gelişiyor ve çalışanların depo katından bir perakende ödeme terminaline ve bir havaalanına kadar nerede olurlarsa olsunlar hem arka uç hem de ön uç görevlerini yürütmelerine olanak tanıyor. Mobil ERP, farklı zaman dilimlerinde dağınık iş gücü için iş birliğini de teşvik edebilir.
Kullanıcı dostu bir arayüzle tasarlanan mobil ERP uygulamaları, kullanıcıların bilgisayar başında değilken işlerini yapmasına yardımcı olabilir. Çalışanlar gider raporlama, çağrı kaydı ve zaman takibi gibi görevleri tamamlayabilir ve kritik iş akışlarının durumunu veya onayları telefonlarından görüntüleyebilirler. Mobil ERP, gerçek zamanlı veriler ve içgörüler sunar ve her zaman açık uzaktan erişim, gelişmiş üretkenlik, daha hızlı ve daha doğru veri yakalama ve artırılmış çeviklik gibi genel avantajlar sağlar.
ERP'nin Geleceği
Bulut ERP'ye geçiş, şirketler günümüz pazarında rekabet etmek için ihtiyaç duydukları hız ve çevikliği elde etmenin çok daha kolay olduğunu fark ettiklerinde muhtemelen hızlanacaktır. Halihazırda bulut ERP'ye yatırım yapmış olan kuruluşlar, bulutun gücünü daha fazla kullanmanın yollarını arayacaktır.
İzlenecek başka bir trend de; ERP tedarik zinciri yönetimi yeteneklerinin, organizasyonu tedarik zinciri kesintilerine veya küresel ekonomik koşullardaki diğer hızlı değişikliklere karşı korumaya yardımcı olmak için daha da genişletilmesidir.
Yakın vadede kuruluşlar, ERP yazılımlarının uzaktan çalışma için optimize edilmesini sağlamaya da odaklanmaya devam edecek. Bu, daha fazla mobil ERP işlevi sağlamayı, güvenli uzaktan erişim sağlamayı, uzaktan eğitimi desteklemeyi ve iş akışlarının artan otomasyonunu içerir.
Comments